Paranoyaklara başucu kitabı

Editör


	HT CUMARTESİ / ELİF KEY ekey@htgazete.com.tr Günlük sohbetlerinizde, sizin veya arkadaşlarınızın üyesi olduğunuz sosyal medya sitelerinde insanların yazdıkları arasında dolaşırken bir anlığına minik bir gözlem yapsanıza; bakalım kaç kere "Belki de ben paranoyağım" cümlesini duyacak ya da okuyacaksınız? Belki de ben paranoyağım ki bu cümleyi çok duyuyormuşum gibi geliyor bana. Ama yazar Dennis DiClaudio, bizi bütün kaygı ve arızalarımızla yüzleştirecek 'Paranoyak-Ruh Sağlığından Şüphe Duyanların El Kitabı'nı tüm paranoyakların, hatta "Paranoyak olmayacağım" paranoyasındakilerin dahi hizmetine sunuyor. Kitap, dokuz bölümden oluşuyor: Kaygı, kişilik, uyku, cinsel bozukluklar... Paranoyak kitabı, en yersiz obsesyonlardan en imansız psikozlara kadar nedenleri ve tedavi önerileriyle, birbirinden tuhaf 45 ruhsal bozukluğu tanıtıyor. DiCladuio’nun son derece esprili bir dille yazdığı, Avi Pardo’nun da dilimize gayet sempatik çevirdiği kitap zaman zaman insanı "Ulan bende var mı acaba bu" sorusuyla baş başa bırakıyor. Kimse bizi takip etmiyorsa, buyrun beraber bakalım... SENİN HASTALIĞIN NE? Mesela siz de zihin yorgunluğundan şikâyetçi misiniz? Herhangi bir şeye odaklanmak neredeyse olanaksız mı? Zihniniz tükendi mi? Bu sorulara koca harflerle "Evet" cevabını veriyorsanız sendromunuzla tanışın: "Serebropati". Tedavinin en basit yolu, muhtemelen, kendinizi içinde bulunduğunuz stresli ortamdan hemen uzaklaştırmak! Başka bir sendroma geçelim; diyelim ki siz zamanınızın büyük kısmını sevdiğiniz insanlar için kaygılanarak geçiriyorsunuz. Hatta ailenizin, arkadaşlarınızın tüm yükünü üstüne alan eşşek sizsiniz ve "Kimseye yetişemiyorum Tanrım" diyerek kendinizi yerden yere çalıyorsunuz. Demek ki aşırı sorumluluk, hatta obsesif kompulsif bozukluktan mustaripsiniz. Sizin durumunuza 'hiperskrupulosite' deniyor. Geçmiş olsun, tedaviniz neredeyse imkânsız! SESE VE SAÇA DİKKAT EDİN Kendinizi huzursuz, dünyadan kopuk hissediyorsanız; 'depersonalizasyon bozukluğu' yaşayanların dünyasına hoşgeldiniz! Sizin tedaviniz kolay. Dünyadaki nüfusun dörtte üçü bu sendromu yaşıyor, o yüzden yalnız değilsiniz. Hatta "John Malkovich Olmak filmi bu sendromun beyazperdeye yansıtılmış tek ve en başarılı örneği" diye, hastalığın yanına bir de film tavsiyesi var kitapta. Bir başka sendrom ise neredeyse çoğumuzun başına gelen bir şey: Sokakta birine rastlarsınız, o sizi tanır, fakat siz onun kim olduğunu bilmezsiniz ve adıyla hitap etmek yerine "N’aber" demekle yetinirsiniz... Sizin sendromun adı 'prozopagnoni.' Hekimler bunun neden meydana geldiğini tam olarak bilmiyor, bu sendromu yaşamamak için insanların seslerine ve saçlarına çok dikkat etmenizi öneriyor. Bense hem bu kitabı, hem okuduklarımızı unutacak olduğumuzu bilerek hepimize hafıza hapı öneriyorum. FOBİLERDEN FOBİ BEĞEN Ablutofobi: Yıkanma korkusu Eufobi: İyi haber alma korkusu Ortofobi: Bina korkusu Metrofobi: Şiir korkusu Uranofobi: Cennet korkusu Peladofobi: Kel insan korkusu Hobofobi: Dilenci korkusu Fobofobi: Fobi korkusu Singenesofobi: Akraba korkusu MANİLERDEN MANİ SEÇ Evlilik teklifi yapma saplantısı mı? Glazomani: Liste yapma saplantısı Gamomani: Evlilik teklifi yapma saplantısı Klazomani: Dayanılmaz bağırma isteği saplantısı Koprolalomani: Küfür saplantısı Politikomani: Siyaset saplantısı Triskaidekamani: 13 sayısı saplantısı Pseudomani: Akıldışı yalanlar söyleme saplantısı Netomani: İnternet bağımlılığı Poriomani: Amaçsızca dolaşma arzusu Turkomani: Türk olan her şeye karşı duyulan saplantı haberturk.com